NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
خَالِدٍ
الْهَمْدَانِيُّ
الرَّمْلِيُّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
عَنْ أَبِي
هَانِيءٍ
عَنْ أَبِي
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
الْحُبُلِيِّ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ ذَكَرَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْفُرُشَ
فَقَالَ
فِرَاشٌ
لِلرَّجُلِ
وَفِرَاشٌ
لِلْمَرْأَةِ
وَفِرَاشٌ
لِلضَّيْفِ
وَالرَّابِعُ
لِلشَّيْطَانِ
Câbir b. Abdullah'dan
rivayet olunmuştur; dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) yataklardan bahsetti ve şöyle
buyurdu:
"Erkek için bir
döşek, hanım(ı) için bir döşek, (ayrıca) misafir için de bir döşek vardır.
Dördüncü (döşek ise) şeytan içindir."
İzah:
Müslim libas;
Nesai.nikah: A. b. Hanbel. III 293. 324.
Bu hadisten murad.
ihtiyaçtan fazla döşek edinmenin doğru olmadığını beyandır. Çünkü fazlasını
edinmek, öğünmek, böbürlenmek ve dünya zinetine aldanmak içindir. Bu sıfatta
olan herşey kınanır ve çirkindir. Mezmum olan şeyler de şeytana izafe edilir.
Çünkü şeytan bu gibi şeylerden razı olur. İnsanlara vesvese vererek onları
cüzel gösterir.
Ulemadan bazıları
hadisi zahirî manası üzere bırakmışlardır. Bu takdirde lüzumsuz yere edinilen
yalak vs. şeytan için hazırlanmış olur. Şeytan gece ve gündüz istirahatlarında
o döşekte yatar. Nitekim bir kimse aeceleyin evine girerken Besmele çekmese
orada da geceler.
Karı koca için ayrı bir
döşek edinmeye gelince; bunda bir beis yoktur. Çünkü her biri, hastalık ve benzeri
hallerde ayrı döşeğe muhtaç olabilir. Bazıları bununla istidlal ederek.
"Bir kimsenin karısıyla beraber yatması lâzım gelmez, ayrı döşekte
yaiahilir" demişlerse de bu istidlal zayıftır. Çünkü burada maksat
hastalık ve benzeri ihtiyaç zamanıdır. Gerçi bir kimsenin mutlaka karısıyla bîr
döşekle yatması vacip değilse de, doğrusu şudur ki bir özür bulunmadıkça
beraber yatmaları efdaldir. Rasûlullah (s.a.v.)'ın davamlı yaptığı fiili
budur.' Her gece teheccüd namazına kalkar, sonra yine zevcesenin yanına yatardı.[Davudoğlu
A. sahihi Müslim terceme ve şerhi, IX. 442-443.]
İnsanın ayrıca bir de
misafir için yalak bulundurması icab eder. Çünkü bu misafirin hakkıdır ve
insanın kereminin bir alâmetidir.